Ülkemizde her yıl milyonlarca öğrenci LGS ve YKS sınavlarına giriyor. Sınav tarihi yaklaştıkça, bazı öğrencilerin kaygı düzeyi optimum seviyeye gelirken, bazılarınınki aşırı derecede artıyor.  

Kaygı nedir diye bakarsak, aslında doğal ve önemli bir duygudur. Günlük sorunlarla baş edebilmek için hazırlıklı olmamızı, bir tehlike durumunda hızlı karar verip çözüm üretmemizi sağlar. 

Sınava giren öğrencilerin kaygı düzeyi optimum seviyede ise buna ideal kaygı eşiği deniyor ve bu seviyedeki kaygı, öğrencilerin sorulara dikkatle odaklanmasını ve performansını en iyi şekilde kullanmasını sağlıyor.

Aşırı kaygı ise öğrencileri hem sınavdan önce hem de sınav sırasında fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak son derece olumsuz etkiliyor.

• Kalp atışının hızlanması
• Ağız kuruması
• Titreme
• Huzursuzluk
• Panik
• Felaketleştirme
• Odaklanma sorunu
• Öğrenmiş olduğu bilgileri hatırlayamama
• Çok iyi bildiği soruları bile yanıtlayamama 

Peki bu kadar çok olumsuz etkisi olan sınav kaygısının nedenleri neler olabilir? Kişiden kişiye değişiklik gösterse de en önemli nedenleri şöyle sıralayabiliriz:

• Zihinde yaratılan olumsuz düşünceler
• Sınava yüklenen anlam
• Mükemmeliyetçi yaklaşım
• Aile tutumu
• Okul ve sosyal çevrenin beklentileri
• Hatalı ders çalışma şekli

Sınav kaygısı yaşayan gençlerimizin kaygı düzeyinin optimum seviyeye gelmesi, onların büyük bir yükten kurtulmaları anlamına geliyor. Bir koç olarak sınav kaygısı çalışmalarından sonra yaşanan olumlu değişimleri görünce, sınavların gençlerimizi ne kadar çok yorduğuna ve yıprattığına bir kez daha şahit oluyorum. Yoğun kaygı sonucu başarılarının nasıl düştüğünü, motivasyon ve öz güvenlerinin ne kadar azaldığını görüyorum.   

Özetle sınav kaygısı çok ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Bununla birlikte, kısa sürede kontrol altına da alınabiliyor. Kıymetli gençlerimizin yoğun kaygı yaşadıklarını fark ettiğimizde, gecikmeden çözüm için harekete geçebilir, onları bu gereksiz yükten kurtarabiliriz.